size baba diyebilir miyim...



.

Şu bir gerçektirki ben çirkin bir çocuktum.yok yok valla öyleydim be. yani daha ilkokul bire giderken kap kara bir cocuktum öyle siyahi afrikalı çikolata rengi yanakları sıkmalık değil pislik karası çöp kamyonlarının bıraktığı o pis suyun asfalta verdiği renk gibi bir karaydı, hertarafında yara kabukları olan hastalıklı bir zayıflık ve saçım kaşımla birleşikti alnım yoktu çöpten çöp toplayan kimsesiz çocuklar kadar bakımsızdım.arkadaşlarımın hepsinin yanakları tombul tombul kırmızı kırmızıydı.ben problem cocuk filmlerinin türk versiyonundaki cafer gibi garip bir tiptim.şimdi çirkindim diyip di li geçmiş zaman kullanınca değiştim şimdi bir görsen beni nekadarda güzel bir insanım anlamına gelmıyor.tabı düzeldi biraz tipim .valla elımden gelenı yaptım beğenecegınız diye paramı elbıselere harcadım sacımı 15 gunde bır düzelttirdim kremlerı sürdüm jöleleri kutu kutu döktüm kafama hiç sevmediğim halde parfüm leri sıktım ayakkabımı sildim kambur yürüyüşümü düzelttim hatta en önemlisi futbolu çocukluğumun oyununu bırakıp basketbol oynadım .sadece bakınca hoşunuza gidiyimde hayatınıza sinekte olsa mide bulandırır durumu yaşatmıyım istedim.ama yapacagım bir şey yoktu.mal ortadaydı ve bu tiple ne yaparsan yap özcan denizin bakım görmemiş halinden öteye gidemedi.son çözüm olarak yüzüme sakalları toplayıp karalığımı sakladım yamuk kafamıda gizlemek için saçımı uzattımda anca birşeylere benzeyebildim..allahtan gerçek halım gözükmüyorda kimseyi çirkinliğimle rahatsız etmiyorum artık.neyse işte çocukluğuma döneyim yine ben freudcanlarım…o zamanlar tipimin böyle herkesten farklı oldugunu çirkin oldugumu bilmiyordum.aslında çirkinliğin ne olduğunu bile bilmiyordum. hiçbir arkadaşıma güzel diye veya şirin diye ve yanakları tombul tombul dıye bır yakınlık duymadım aksine sümüklü ve kel, çirkinlikte benle yarışabilecek serkanı daha yakın buluyordum çünkü ağaca iyi dalıyordu iyi koşuyordu ve kavgadada iyiydi.aşık olduğum kızda sınıfın en çalışkan kızı olan, çirkinlikte benim dişi versiyonum olan bir kızdı.benim kıstaslarım bunlardı bu özellikler etkiliyordu küçük beynimi.ben o yasta oyuncak toplama agaca dalma peşindeydim sonra kavgada top oynamada koşuda ebelemece yakan top gibi oyunlarda hep en iyisi olup başarıdan başarıya koşup bu başarılarımın kaymağını yerken birgün bu başarıların hiç bir işe yaramıyacagını tek işe yarayan şeyin tip oldugunu bilmedigim için cok mutlu bir cocuktum. gün gelcek yüzüme bakan insanlar içlerinden bir hoşlanma dürtüsü yaşamadıkları için beni suçlayacaklarını çirkinliğim ölçüsünde mutlu olcağımı bilmeden güzel güzel yaşıyordum taki o ana kadar.her insanın güzel yada çirkin oldugunu anladıgı bir an vardır.yada bu cidden bir süreç olabilir ve farkedılmedende anlaşılabilir bir şey olabilir.ama ben öyle bir süreçte degılde tek bır olayda anlamıstım. bir keresinde eve iki cocuğuyla bir kadın geldi misafirliğe.hayatımda gördüğüm en koca memeli kadındı.oturduğunda ön tarafta göbek yerine memede bir katlanma oluyordu.çocuklarıyla arkadaş olayım diye gittim oyuncaklarımı getırdım döktüm ortaya sanki onlar yokmuş gibi oynuyorum.onlarda yavaş yavaş yanıma süzüldüler en sonunda üçümüz ortada oynuyoruz babamla annemde misafirle outrup konuşuyorlardı.koca memelı mısafır bır anda lafı döndürdü dolandırdı bana getırdı.ben orda degılmısım gıbı cok rahat bir şekilde babama "senin cocuklarından en çirkini" bu dedi.o anda benim böyle bir sorunum olduğunu anladım.ilk defa birisi benim çirkin olduğumu söylemişti.daha once çok şımarık denılmişti hıc laftan anlamıor söz dinlemiyor annesini üzüyor falan filan bircok şey denmişti ama ilk defa bu sıfat bana söylenmişti.acaba şımarıklık kadar kötü birşeymı dıye düşünürken daha sonradan şımarıklıgın bu sıfat yanında nekadar güzel bir özellik oldugunu anlamıstım.neyse koca memelı böyle dedi babamda güldü bir şey demedi önündeki meyvelerini yemeye devam edıp baska konulardan konusmaya basladılar. aradan bes dakka gectı bıraz once nededıgını unutup yine bana donup babama "senın cocuklarından en cok sana benzeyen bu" dedi.babamda bir anda bozuldu "ılahı fatma hanım biraz once en cırkın bu dedınız sımdıde cocuklarından sana en cok benzeyen bu diyorsunuz ben o kadar cırkınmıyım" dedı.babam ilahi kelimesini kullanmaz da şimdi nerden hatırlayacağım tam olarak ne dediğini.oku işte herşeyi sorun etme.neyse kadın utandı oyle demek ıstemedım falan dedı bunlar gulustu falan.allahımya babaya bak bana benzedıgı ıcın bozuluyor.mılletın babası her bokda aynı bana cekmısım der buda kıme cektı acaba trıplerıne gırdı. karı bana cırkın dıyor sesı cıkmıyor sonra senın bu cocugun sana benzıyor dıyıncede hosuna gıtmıyor papacığımızın.ayrıca kadındaki rahatlıga bakya ben sana "memelerin kaç kilo" diye soruyormuyum... ki ilk baktıgımda aklıma gelen ılk soru buydu kı ben cocugum merak ettıgım her soruyu patavatsızlık yaparak düşünmeden sorma hakkım var oysaki. bu kredıyı bana cocuklugum bıtene kadar vermısler ama o yaşımda bile kırıcı olcağını bılıp sormamısım sen kocaman kadın olmuşsun yetmemiş memelerinide kocaman yapmışsın... cocugun yanında dedıgın seye bak.bırde anlamıyacagımı düşünüp yanımda böyle benle ilgili konuşarak ayrıyetten zekama hakaret etmıs oldu.o zaman anladımki ben çirkinim.belkı daha oncede çirkin oldugumu belirten olaylar yaşadım ama o olaydan sonra daha bir duyar oldum bana çirkin denildiğini.daha sonra başka bir zaman yine bir misafir benim yaşımdaki çocuguyla gelmişti. Çocuğa oyun oynatıyorum ozamanlar ateri yok oyle herkeste vermısım oyna dıye bana dönüp "sen niye bukadar çirkinsin" diye soruyor. arkadaşım manyakmısınız ulan nerden başıma bela oldunuz.cocugum daha ben be bukadar ustume gelmesenıze yavşak güzeller.zorlaçirkin oldugum bılıncını ergenlıge gırmeden ögretmeye calısıyorlar.bır bekleyın daha ergenlıge gırınce burnum kocaman ıgrenc sıvılcelerımle kesmeye korktugum ılk bıyıklarımla ben zaten çirkinliğimin acısını yaşayacağım ama dur bir çocukluğumun tadını çıkarayım . .bu halıme bu kadar tepkı geldıyse ergenlıgımı dusunmeyın bıle.insan ne diyeceğinide bilmiyorki.evet çirkinim lan diyip kendimden uzaklaşıp cocukla bir olup kendimle dalga geçebilsem benim için sorun olmayacaktı.okadar önemlı degıldı çirkinliğim aslında.ama boyle dedıklerınde diyecek birşey yoktu.öyle cevap vermeden o anın geçmesini beklemekten başka birşey yapmak katlanılmazdı sadece.o götde hem çirkinsin diyor hemde aterimi almış bırakmıyor bir kere bile oynayamadım. super marioda nekadar güzel oynadığımı göstersem belki etkılenır benden dıger özellıklerımı severde unutur çirkin oldugumu..ama yok vermıyor ıpne bok gibi ilk bölumde daha ilk çukurdan atlarken ölen adam bana çirkinsin diyor hey allahım.bunun gibi bir kaç olay yaşadım çirkin olduğumu direk yüzüme söyleyen insanlar oldu hep..

bu koca memelı mısafır olayından sonra babamdan biraz soğumuştum.akşam eve gelmesını beklememeye başladım.sürüyle kardeşim vardı onlar beklesın banane. cocukken cok sımarık oldugum ıcın bazıları tarafından sevılıyordum ama ay bu ne sırın dıye sevıldıgımı hatırlamıyorum.takı bırgun arkadasın evıne gıttıgımde oyle bir sevilmeyi yaşadım.arkadaşın babası beni cocuguyle güreştirirdi ben yenincede çikolata alırdı.oda garip bir adamdı çocugunu dövüyorum gözünün önünde gülerdi.işte bana iyi davranırdı bakkala gönderdiginde para üstünü verirdi.belkıde ondan çok sevdim.bir şekılde babamında o koca memelı mısafır olayında bana arka cıkmamasından dolayı bu adama bır yakınlık duydum.aksamları onun işten gelmesını bekledım.herseferınde bır seylerı bahane edıp onların evınde o adamın cocuklarıyla oyun oynardım.sonra birgün artık bu sevgi okadar büyüdüki artık içimde taşıyamadım sevgim doldu taştı vucudumdan bir anda gidip sarıldım adama ve o şimdi keşke olmayaydı dedıgım cumleyı söyledim…ağlamaklı bir sesle ”size baba diyebilirmiyim” dedim…böyle dedim ve bütün büyü bozuldu.ben sanıyorum adamda bana sarılcak.izlediğim sezercik ömercik ayşecik filmlerinde bu sözü kime söylersen adam sarılıp ağlıyordu arkadanda o zaten senin baban diyen bir gözü yaşlı anne oluyordu.ama ben bırak gözü yaşlı anneyi, sadece evet dıyebılırsın dıyen bır adama bıle razıydım.bana sıkıca sarılacak duygusal bır an yaşanacak ve bana evet tabıkıde dıyebılırsın dıycek dıye beklıyorum.ama adam aynı o gun babamın koca memelıye güldüğü gibi bir kahkaha attı.odadakı herkes gülme krizine girdi ben adamın kucagında ağlamaklıyım oysa evet cevabını beklıyorum.herkes karnını tutuyor.aradan diyebilirsin diye sesler duyuyorum ama tamda anlaşılmıyor.işte o anda o adamdanda soğumustum tekrardan babamın aksam eve donmelerını bekler olmuştum. Bu türk filmlerinden duyupta hayatımda uyguladıgım tek klişe değilki neden ödevimi yapmadıgımı soran babama "özel hayatıma karışamazsın" dediğimdede yine yıllar boyunca dalga geçildi benle.sıçayım özel hayatıma o zamanda ne özel hayatım olcağını düşündüysem artık.hala altına yapan banyosunu annesı yapan bır salak çocuktum işte.sadece buda degılkı türk fılmlerı yüzünden dalgaya alınmam. birde ben hep abimin peşine takılırdım onun arkadaşlarıyla gıttıgı yerler oynadıgı oyunlar daha cazip geliyordu.bu yine arkadaslarıyla uzak mahallere gıderken bende arkasına takıldım.ne derse desın takıp edıyorum bunları. vuruyor yere yatırıyor taş atıyor gelme ulan dedikçe ben yılmıyorum devam ediyorum.sonra şerefsiz bir anda bir çözüm buldu.döndü bana” seni kardeşlikten redediyorum” git gözüm görmesin dedi.aha ben bunuda filmlerden duymustum diye düşündüm.hulusi kentmen kızı hülya koçyiğide şöförle evleniyor diye “benim senin gibi bir kızım yok seni evlatlıktan redediyorum”derdi. hulusi kentmeni duyan hülya koçyiğit çok üzülür intihar etmek ister hulusi kentmende bu sözleri söylediği için çok pişman olur.filmin en önemli sahnesiydi ve en dram dolu müziklerin döşendigi andı ve abım işte bu içeriğini tam olarak bilmediğim cümleyi biraz değiştirip kardeşlikten redettiğini bana söyluyordu.bir anda başıma kaynar sular indi derlerya aynısı gibi oldu işte.ağlamam geliyor tutmaya çalışıyorum.gözlerim artık yanıyor en sonunda dayanamadım hüngür hüngür ağladım arkamı döndum koşa koşa eve gittim.anneme bu acıklı durumu anlatcagım.abımın benı kardeşlikten redettiğini söylüyecem oda benim kadar üzülcek belkı aglıyacak dıye beklıyorum.annemı mutfakta buldum corbayı karıstırıyordu.dedım" abım benı kardeslıkten redettı".şöyle baktı yüzümü öyle şey olmaz dedi çorbasını karıstırmaya devam etti.ulan manyak karı ailemizin düştüğü cıkmazın farkında degılmısın artık kardes degılız onla anlasana demek ıstıyorum aglamaktan konusamıyorum.ama kadın öyle olmaz dıyor.oldu işte laf agızdan cıktı birdefa dönüşü olmaz sanıyorum.. aksam abım gelcek benle hıc konusmayacak falan diye düşünürken bı baktım geldı yemegını yedı benı yere yatırdı kafama götüyle oturdu osturdu baktım hiç birşey değişmemiş yine aynı adam.yanı götünden kafama gelen o osturuğu direk hissettim böyle götün içinden geçtiği bütün anları kafama gelen basın değişimlerinden takip edebilmiştim.götün son noktasına gelen gaz bombasının ıkı yanaktan özgürce cıkısını tamamen kafamda hissetmeme rağmen bu sefer hiç ağlamadım.abim beni kardeşlikten redetmedi diye seviniyordum salak salak.bir faciadan kıl payı dönmüştü ailemiz.ulan sezercık ömercik ayşecik cik cik cik...hepinizin alacağı olsun fılmın sonuna nıye uyarı yapmadınız lan "lütfen evde denemeyın bu klişeleri" dıye.


not: yazdım direk buraya geçirdim birsürü anlaşılmaz eksik cümleler oldugundan emınım daha sonra düzelteceğim.yazdıktan sonra hiç canım istemedi düzeltmek.ulan niye açıklama yapma zorunluluğu hissediyorsam buraya kadar okuduysan zaten kurtulmuşsun bu uzun yazıdan dönüp bir daha anca ben okurum ne yazdım yahu diye diye...

0 Yorum: